Özel’den Erdoğan’a ‘posta güvercini’ yanıtı: Özgür Özel’den ancak barış güvercini olur

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun 23 Mart’ta tutuklanmasıyla başlattığı ‘Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ mitinglerinde CHP bugün Bursa’da.
Bursa Kent Meydanı’nda saat 17:00’de başlayan mitingin yapılacağı alan polis barikatları ile kapatıldı.
Miting alanına Türk Bayrağı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve CHP bayrakları asıldı.
CHP lideri Özel ve İmamoğlu’nun fotoğrafının olduğu, “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” yazılı pankart da meydanda bulunan bir binaya asıldı.
İMAMOĞLU’NUN MESAJI OKUNDU
Özel’in konuşmasından önce, tutuklu bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Silivri’den gönderdiği mektubu okundu.
CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, alanı dolduran on binlerce vatandaşı selamlayarak İmamoğlu’nun Bursalılara gönderdiği mektubu okudu.
İşte o mektuptan öne çıkanlar:
“19 Mart’tan bu yana meydanlarda milletin iradesini, helale haram karıştırmadan yaşamak isteyen milyonların iradesini hep birlikte savunuyoruz. Siz savunuyorsunuz.
Bursa’ya sesleniyorum: Milletimiz, tüm bu yapılanların sebebini de yapanların niyetini de çok iyi biliyor. Ve bu apaçık haksızlık karşısında susmuyor, bir adım bile geriye çekilmiyor. Hür iradesine, adayını seçme özgürlüğüne yapılan bu yargı darbesini vicdanında çoktan mahkum etti. Ve bunu yapanları da yine vicdanında mahkum etmeye devam edecektir.
Adaletin terazisi bir kez sarsıldı mı çorap söküğü gibi gerisi gelir. İşte bu sebeple, bugün meydanlara çıkanlar, hakkı yenen herkesin sesini duyurmaya çalışıyor. Gençlerin, kadınların, emeklilerin, öğrencilerin, işçilerin, çalışanların hukukta, ekonomide, toplumda eşitlik isteyenlerin sesini yükseltiyor.
Biliyoruz; Bursa da bu adaletsizliğe razı değil. Bu şehir, vicdanıyla yürür. Bu şehir, hep haksızlığın karşısında, adaletin yanında saf tutar. İşte tam da bu yüzden, Bursa’nın sesi Türkiye’ye umut olur.
Tarih boyunca bu millet, nice zorlukları omuz omuza aştı. Çanakkale’nin isyankar ve korkusuz ruhu, Bursa’nın hemen yanı başında duruyor.
Bursa. Korkma. Birbirine yaslan, ayağa kalk. Tarihin ‘Bu adaletsizliğe son veren şerefli insanlar’ diye yazacakları arasına katıl.
İnandığımız tek şey var: Zulüm ile abad olunmaz. Halkın iradesine pusu kurulmaz. Ve biz inanıyoruz: Türkiye, yeniden adaletiyle yükselecek. Bu topraklar, yeniden liyakatle ve merhametle yönetilecek. Bursa kazanacak. Türkiye kazanacak. Adalet kazanacak.”
ÖZGÜR ÖZEL: ARTIK ‘KALE’ KALMADI
İmamoğlu’nun mektubunun hemen ardından CHP lideri Özgür Özel, alandaki on binlere seslendi.
Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
“Alın teri döken işçi kardeşime selam olsun; Tarlasından bereket fışkırtan çiftçi kardeşime, çiftçilerimize, milletin efendisi köylülerimize merhaba. Hak yemeyen, yedirmeyen, Bursa’nın dürüst esnaflarına, çilekeş esnaflarına merhaba. Senelerce çalışıp açlıkla sınanan emeklilerimize merhaba Bursa’da. Ve ülkesi için bir umuda tutulmuş, direnen, mücadele eden Bursalı gençlere selam olsun!
Bursa, benim için çok özel bir şehir. Eşim Didem Bursalı; sizin kızınız, sizin evladınız. Kızımızın adı İpek. Bursa’nın İpek’i. Özgür Özel kardeşiniz, öyle birilerinin dediği gibi Bursa’nın damadı değildir; Bursa’nın evladıdır, öz evladıdır.
Bugün, 19 Mart darbesi sonrası yedinci büyük buluşmamız. Önce, 19 Mart sabahı darbe girişimi olunca İstanbul’un bir yıl önce seçtiği belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’na darbe girişimi olunca kalktık, hep birlikte Saraçhane’ye gittik. Yedi gün, yedi gece Saraçhane’de çağrımıza kulak verip koşan yüz binlerle, sonra milyonlarla birlikte direndik.
Dedik ki: Milli iradeye sahip çıkacağız! Milletin Ekrem Başkan’ı yerine dönene kadar, o emaneti teslim alana kadar, yine belediye meclisinin içinden bir seçilmişe emanet edene kadar buradayız.
19 Mart sabahı, “darbe”, “kayyum” diye kalkanlar; İstanbul’un seçtiğinin yerine birini atamaya kalkanlar, milyonların karşısında şaşkına döndüler, bozguna uğradılar.
Sonra Boğaz Köprüsü’nü geçtik. Maltepe’de hep birlikte tarihe geçtik. Toplanamayalım diye, dağılalım diye 9 günü tatil ilan edenler… Her engellemeyi yapanlar, 2,5 milyon kişiyi Maltepe’de görünce işin ciddiyetini anladılar.
O gün bugündür, Samsun’dan başlayarak Yozgat’ta, Mersin’de, Konya’da, Van’da ve 19 Mayıs’ta Samsun’dan Yozgat’a… Ve göz bebeğimiz, güzel şehirlerimizden Bursa’mıza dayanışma ruhuyla selam getirdik.
Bursa Kent Meydanı’nda “seçim yokken, başka bir süreç işlemiyorken, o meydanı nasıl dolduracaksın?” dediler; Ben hep sizlere, iradenize, sizin mücadelenize inandım. Biz buraya eyleme geldik. Eylem yapmaya geldik.
İktidar partisi yıllarca Bursa’nın sahibi gibi davrandı. “Bursa, AK Parti’nin kalesi” dediler.
Ama 31 Mart’ta millet, “Bir dur bakalım” dedi.Ve dedi ki: “Ben milli iradeysem, kime görevi veriyorsam, o göreve gelir.”
Kırk yedi yıldır Bursa, bizim dışımızdaki sağ partilerin başkanlarınca yönetildi.
Millet dedi ki: “Sorunum var, çözüm istiyorum. Ve görevi Mustafa Bozbey’e veriyorum.”
Herkes şunu bilsin: ‘Artık öyle kaleler kalmadı. Kale siyaseti, kutuplaşma siyaseti geride kaldı.’
Artık kucaklaşma siyaseti var. Artık Bursa, ne Tayyip Erdoğan’ın ne AK Parti’nin kalesidir. Bursa, bu milletin kalesidir. Bu milletin kalesidir.
Şu kadarını söyleyeyim: 67 gün önce yapılan iş bir yargı kumpasıdır. Nasıl Ergenekon kumpası vardıysa, Balyoz kumpası vardıysa… Nasıl 2019’da İstanbul’un iradesine Yüksek Seçim Kurulu’nda kumpasla el konulmaya çalışıldıysa, bu sefer de bir yargı kumpasıyla karşı karşıyayız.
Maalesef, Erdoğan bugün de çıkmış, sadece kendisinin gördüğü, varlığına kimseyi inandıramadığı bir ahtapottan, kollarından bahsediyor. Diyor ki: “Özgür Özel suç örgütünün posta güvercini mi?”
Sadece kendi gördüğü bir ahtapota inanıyor. Allah esirgesin! Yıllardır bu görevler yapılıyor.
Millet takdir etti: Belediye başkanlığı, Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı yaptı. Bütün yetkileri istediniz, millet takdir etti, yapıldı.
Ama bir yerden sonra yoruyorsa öyle kendi kendine ahtapot görmeler… Senden başka gören, inandırabildiğin kimse yok!
Bir ay önce… Daha doğrusu 66 gün önce diyordu ki: “Bir ay sonra bunlar birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar. Ailelerinin dahi yüzüne bakamayacaklar.”
Ey Erdoğan! Onu söyledikten 66 gün geçti. Geçen cuma Ekrem Başkan’ın gözünün içine baktım.
Bu perşembe yine gözünün içine bakacağım. Yozgat’ta, Samsun’da, Van’da, Mersin’de, Konya’da, İzmir’de… Milyonların ve televizyonları başından tüm milletin gözünün içine bakarak ben söylüyorum: Ekrem İmamoğlu suçsuzdur! Masumdur! Bunların hepsi iftiradır! İftiracısınız!
Diyor ki: “Ekrem Başkan’ı bırak. Ekrem Başkan’ın peşinden gitme. Ona sahip çıkma. Sen posta güvercini misin?” Bak Tayyip Erdoğan, Özgür Özel’den olsa olsa barış güvercini olur. Özgür Özel’den barış güvercini olur. Bu ülkeye kardeşliği getirir, barışı getirir. Eninde sonunda Cumhurbaşkanı adayımızı tutar kolundan, Bursa’ya getirir. Söz veriyorum size.
Bana soruyor ‘Kefil olur musun?’ diye. Ben Ekrem Başkana da, bütün arkadaşlarımıza da kefil olurum.
Ben İlker Başbuğ’a kefil oldum, ben Mehmet Haberal’a kefil oldum, ben Mustafa Balbay’a kefil oldum. Ben Türkiye’nin onurlu, şerefli, Atatürkçü subaylarına kefil oldum. Benim kefil olduklarım alınları ak, başları dik bugün meydandalar. Senin kefil olduğun Zekeriya Öz sıçan gibi kaçtı Amerika’ya.
Sen bu savcının iftiralarına güveniyorsan ben de arkadaşlarımın masumiyetine güveniyorum. Gel, milleti hakem yapalım. TRT’ye canlı yayın yetkisi verelim. Bütün yargılamaları TRT’de yapalım. İftira da duyulsun, cevapları da verilsin
Temmuz geliyor. Bütün işçi örgütleri ve işveren örgütlerini gezeceğim. Bu konuda hem işçiyi kayıran, hem işvereni zora sokmayan bir formülü geliştirip ilan edeceğiz. Emekçinin hakkını temmuz ayında asgari ücrete ara zammı almak için bir büyük mücadele başlatıyoruz.
Bursa’dan ilk sloganları duymak isteriz. Ara zam hakkımız, söke söke alırız!
Ara zam hakkımız! Emeğin başkentlerinden bir tanesinden, Bursa’dan tüm emekçilere selam olsun! Bu tur sadece bir asgari ücret turu değil. AKP’nin 21 grevi yasaklayarak 200 bin işçinin hakkını yediğini biliyoruz.
Buradan bir sendikalaşma kampanyasının müjdesini vermek isterim. Ülkemizdeki işçilerin yüzde 85’i sendikasız. Özel sektördeki işçilerin yüzde 90’ı sendikasız.
Buradan işçileri sendikalı olmaya, mutlaka örgütlenmeye, örgütlü mücadeleyi yükseltmeye davet ediyorum.Bursalılar metal fırtınayı iyi bilirler.
İktidar da unutmasın: Asgari ücrete zam yapılmazsa, Bursa’dan ilan ediyoruz ki, metal fırtınadan büyüğü geliyor. Emekçilerin kasırgası geliyor. Bu iktidarı yerinde tutmayacağız!”
Bu habere emoji ile tepki ver
Haber Kaynak : SOZCU.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”